25 Ağustos 2009 Salı

Nihayet evimdeyim...





Evimi ve bahçemi çok özlemişim doğrusu. Tatil güzeldi doğrusu ama evimin kokusu bir başka.

Bu sefer Tire' de fazla vakit geçiremediğim için sizlere bahsettiğim pembe domateslere ne yazıkki rastlayamadım. Ancak tatil dönüşünde Bursa' ya tekrar uğradım ve biraz çarşı, pazar dolaştım. Bursa'nın Cumhuriyet Caddesi ile Ulu Cami arasında kurulan ve sürekli açık olan büyük pazarında, tezgahlardan birinde pembe domateslere rastladım. İnegöl'den getiriyorlarmış. Satıcı Bey asıl üretici olmadığı için maalesef fazla bilgisi yoktu. Sadece "hormonsuz abla" diyebildi. Yinede satın alarak ve biraz tohum aldım (Yani inşaallah, tahum için ayırdıklarımı annemde unuttuğum için telefonda nasıl yapacağını anlattım, umarım almıştır. Olmazsa da canı sağolsun, ne kadar güvenilirdiler bilmiyorum çünkü).

İstanbul' a döndükten sonra, sıkça alışveriş yaptığım, evime yakın Pazartesi pazarında, her zaman marulumu, kıvırcığımı aldığım (maydonoz ve nane almıyorum, çünkü onları ben bahçemde yetiştiriyorum) tezgahta birde ne göreyim (ilk defa), pembişler bana bakıyor. İki küçük sepette (çok değiller yani), satıcı arkadaşa yakın, biraz mağrur, belli ki buraya yeni gelmişler, biraz yabancı ve biraz mahçup...

Biraz sohbet ettik. Aslında kendilerine kadar ekiyorlarmış. Fazla olunca satıyormuş. Aslında annesinin ilgilendiğini fakat sadece hayvan gübresi kullandıklarını ekliyor. Fideleri (eliyle işaret ederek) bir kaç tezgah ötede incir satan kişi göstererek "hacı dededen alıyoruz" diyor.

Yerlerini ve asıl kişi olan annesinin adını öğrenerek (Kezban teyze) en kısa zamanda ziyaret etmek istediğimi belirterek yanından ayrılıyorum ve soluğu hacı dedenin yanında alıyorum. Yıllardır kendi domateslerinden tohum alır satarmış meğer fidelerini. Seneye Nisan sonu Mayıs başı gibi bana da verecek fidelerinden.

Kezban teyzeyi ziyarete gittiğimde görüşmek dileğiyle...

13 Ağustos 2009 Perşembe

Yolculuk başlıyor

Yarın önce Bursa (yaşasın çocuklarıma kavuşacağım) , sonrada hafta sonu İzmir yolcuğum başlıyor.
Daha önceki yıllarda İzmir-Tire' de yediğimi düşündüğüm pembe domatesleri tekrar görmeyi umut ediyorum. Şayet rastlarsam biraz bilgi edinmeye ve içime sinerse tohum almaya çalışacağım. İnşaallah!..

10 Ağustos 2009 Pazartesi

BAHÇEME HOŞ GELDİNİZ. ARANIZDA OLMAK ÇOK HOŞ...


Şuan bahçemdeki büyük tahta saksılar içerisinde İzmir'in Tire ilçesinden gelen domateslerim, patlıcanlarım, biberlerim ekili.
Ayrıca bahçemin küçük bir bölümünde bodur meyve ağaçlarım var. Portakal, mandalina, armut, elma ve başlangıçta kiraz zannettiğim ama vişne olmakta kararlı ağaçlarım.

Amaç sadece çocuklarıma doğal, temiz, hormonsuz meyve ve sebze yedirebilmek. Gerçek tatları onlara sunabilmek.

İşte tam bu sebeple doğallığına güvendiğim pempe domateslerden inşaallah seneye yedirebileceğim onlara.